top of page
Ara
abdullahsaaskin

Yusuf Aktaş: Matbaa üvey evlat muamelesi görüyor


Matbaacılık ile uğraşan Yusuf Aktaş, bulunduğu mesleğin ülke çapında herhangi bir geleceği olmadığını savundu.


1997'de dünyaya gelen Yusuf Aktaş, sözlerine kendisini tanıtarak başladı. Aktaş, hırslı ve araştırmayı seven bir kişilik olarak kendisini şu sözlerle nitelendirdi; "Yusuf Aktaş, 1997 İstanbul doğumluyum lakin aslen Yozgatlıyım, doğma büyüme bir İstanbulluyum. Spor, dans ve müzikle uğraşmayı seviyorum. İlköğretim eğitimimi İstanbul’da bir devlet okulunda tamamladıktan sonra tamir, bakım gibi işleri sevdiğim için Lise tercihi olarak meslek lisesini tercih ettim. İstanbul’da bir devlet lisesinde elektrik-elektronik bölümünü okuduktan sonra bir süre sınavlara hazırlandım. 2017 yılında Marmara Üniversitesi Elektrik bölümüne girdim. 2018’de radikal bir karar alıp tekrar üniversite sınavlarına hazırlanıp 2019’da Marmara Üniversitesi Basım Teknolojileri bölümüne girdim. 2019-2021 yılları arasında 2 bölümün de eğitimini alırken 2021 yılında Elektrik bölümünden mezun oldum. 2023 yılına geldiğimizde ise Basım Teknolojileri 4. Sınıf öğrencisiyim, bu sene sanırım mezun oluyorum. Hırslı, inatçı ve kendi doğrularını araştırıp kabul ederek hayatına devam eden biraz da eski kafalı birisiyim" dedi.


Matbaa sektörünün Türkiye'deki değerinin düşük olduğunu dile getiren Aktaş "Bulunduğum mesleği seviyorum ve karakterime uygun olduğumu düşünüyorum. Makineler, baskı malzemeleri, baskı öncesi ve sonrası işlemler, baskı aşaması, renkler, mesleğin asla bitmeyen kaosu hayata biraz canlılık vermesi, iş olanakları sebebiyle bu meslekteyim. Ülkemize ihracat konusunda döviz olarak bir getirisi var. Bunun dışında ülkemizde üvey evlat muamelesi gören bir meslek matbaacılık ne yazık ki. Ülkemizde yeni gelişen yerli makinelerin dış pazarda satılması ve kur nedeniyle ülkemizdeki ucuz işçilik maliyeti nedeniyle döviz bakımından bir getirisi bulunmakta. Ülkemizde matbaa sektörüne verilen değer çok düşük, neredeyse kullanılan tüm hammaddelerde dışa bağımlılık, kullanılan birçok makinenin yerli olmaması, bu sebepler için bir adım atılmaması nedeniyle bir gelecek görmüyorum. Sadece mesleğimi yapan bir üniversite mezunu olabilirim" cümlelerini kullandı.


Türkiye'nin kötüye gittiğini savunan Aktaş, mültecilerden de şikayetçi olduğunu belirtti. Aktaş "Ülkenin durumunu kötüye gidiyor olarak değerlendiriyorum. Bir insan için gerekli olan barınma, beslenme ve korunma olayını çok ağır şartlarda ödüyoruz. Bu süreç bu şekilde devam ederse sığınmacılar ile Türk gençleri arasında artan kavgalar, sığınmacıların dükkanları yağmalaması, ekonomide tutulamayan denge yüzünden demografik yapının her geçen gün bozulması, artan intihar vakaları, ne yazık ki kaybedilen ahlak ve eğitim yüzünden ülkede çok büyük bir kriz olacağını görüyorum" dedi.


Yurt dışında nerede yaşamak istediğini belirten Yusuf Aktaş, neden yaşamak istediğini de şu cümlelerle açıkladı "Yurt dışında bulunmak istesem o ülke Almanya olurdu. Öncelikle insanın birçok alanda özgür olup, güvenli bir ülke olduğunu düşündüğüm için. Ekonomik olarak hayat pahalılığı denilen bir kavram bulunmamakta. Haftalık çalışma saati az olduğu için hobilerime daha çok vakit ayırabilirdim. Pazar günleri neredeyse hiçbir yerin açık olmaması herkesin dinlenmesi çok güzel bir olay. Türklerin fazla olduğu ülkelerden birisi olduğu için beslenme alışkanlıklarım değişmezdi" ifadelerini kullandı.

30 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page